Can’ın yerine, 2004 yılında KSÜ'de akademik kariyerine başlayan Prof. Dr. Alptekin Yasım Rektör olarak atandı.
Prof. Dr. Alptekin Yasım, Niyazi Can’dan adeta bir enkaz devaraladı. Ancak yeni rektör bu konuda rüştünü ispat etmiş bir isim.
Nitekim, 2019 yılının Ekim ayında yayınlanan KHK ile Elbistan Devlet Hastanesi Başhekimi olarak atanan Prof. Dr. Alptekin Yasım, burada da enkaz şeklinde devraldığı görevini başarıyla yerine gitrimişti.
Sayın hocamızın Tıpçı olması ayrıca bir ayrıcalık. Zira bir üniversitenin en büyük kozu Tıp Fakülteleridir. Hem şehir hemde üniversite için gözbebeğidir.
Ancak KSÜ için geride kalan yıllarda bu böyle olmadı. Son yıllarda çile yuvasına dönen Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi, vatandaşların adeta kaçtığı, çağreyi başka illerde aradığı, elindeki donanımı dahi kullanamayan, sürekli ahbap çavuş ilşkisiyle ve torpilli atamalarıyla gündemden düşmeyen bir kurum oldu.
Eski Rektör döneminde üniversiteyi terk eden öğretim görevlilerinin ve bilim insanlarının haddi hesabı yok.
Üniversitenin bir çok bölümü sıkandallarla gündemden düşmedi.
Bunlardan en hafızalara kazınanı ise ulusal medyada da geniş yer bulan tarihi geçmiş ilaç sıknadaly idi. İnsanların sağlık bulmak için gittiği kurumda sağlıklarıyla nasıl oynandığını hayretler içinde izlemiştik.
Yaşananların hepsi yönetim zafiyetinden kaynaklı gelişmelerdi.
Şimdi KSÜ için yenilenme ve küllerinden doğma zamanı geldi. Yeni rektör, yeni umutlar demek.
Sayın Rektör daha önce Elbistan Devlet Hastanesi başhekimliği yaptı, orayı düzene sokmuştu. Görevden kaçmayıp insanlar için mücadele eden ve devlet hastanesini hizmette sınıf atlatan bir başhekim olarak hafızalara kazınmıştı. Şimdi hocamızdan bu performansı KSÜ içinde bekliyoruz.
Rekörlik seçimleri ve sonrasında bazı ilginç gelişmelerde yaşanmado değil…
KSÜ’de vatan sevdalısı bazı hocalar çarpık gidişi bildikleri ve düzenin değişmesi için rektör dayı oldu. Hatta en çok aday çıkmasıylada rekor kırdı.
Fakat sayın Cumhurbaşkanımızın kararı doğrultusunda Prof. Dr. Alptekin Yasım burada göreve uygun görülünce, kendisine rakip olan diğer Profesörlere ve onları destekleyen Doçentlere dahi önemli yönetim görevleri veriyor.
Mevzu, liyaktle kurumların işleyişi ise işte size örnek.
Sayın Rektör, rakiplerini yanına alarak üniversitenin gelişmesi adına birlikte oldukları mesajını veriyor.
Bunu yapmak her babayiğidin harcı değil, çoğu kişi karşısına rakip olanları görmek istemez, ‘Başıma iş açarmı’ düşüncesiyle uzak tutar. Sözünden çıkmayacak insanları görve getirir.
Ama Rektör hocamız kişisel endişeleri bir kenara koyarak üniversiteyi yönetmek için rakipleriyle yola çıkıyor. Onlara, rektör yardımcılığı gibi konumlara getiriyor.
Buda takdire şayan bir davranış.
Kendisine başarılar diliyorum.